Kılcal varislerin Radyofrekans (RF) tedavisi nedir?
Sistem radyo dalgalarını oluşturan bir jeneratör cihaz ile bunun dokulara iletildiği iğnelerden oluşmaktadır. Prensipte deriye batırılan çok ince iğneler (ortalama 0.1 milimetre) yolu ile iletilen radyo dalgalarının etkisiyle oluşan ısı ile kılcal damarlar koagule edilerek kapatılır. Genelde 0.9 mm kadar olan kılcal damar varisleri (telenjektaziler), 0.3 mm den küçük varisler, bilek,diz ve yüz gibi yerlerdeki varisler ve her hangi bir cilt tipinde oluşmuş kılcal damar varisleri etkili bir şekilde tedavi edilebilir.
Özel bir hazırlık ya da anestezi gerektirmeden iğne büyüteç altında varis üzerine yaklaşık 1 mm aralıklarla batırılarak ayak pedalı yardımı ile atış yapılır. Böylece aralıklı iğne batırılarak varisli ola damar tedavi edilmiş olur. Tedavi genelde ağrısızdır. Bir seansta (30-60 dakika) varisli kılcal damarların yaygınlığına göre değişmek üzere tedavi tamamlanabilmekte ya da seanslar halinde yapılmaktadır.
Eğer kalp pili varsa, nikel alerjisi varsa ya da işlem yapılacak alanda enfeksiyon varsa bu yöntem uygulanmaz.
Uygulamanın ilk anlarında varislerin üzeri kırmızı kabarıklıklara dönüşür. Ve bu kabarıklıklar bir hafta içinde kabuklanıp, birkaç hafta sonra varislerin kaybolmuş olduğu normal deriye döner. İşlemden sonra sargı ya da bir ilaç kullanımı gerekmediği gibi, günlük hiçbir aktiviteyi kısıtlayacak durum oluşmaz. Diğer lazer tedavilerinde olduğu gibi güneş ışığından sakınmaya da gerek yoktur. İşlem çok iyi tolere edildiğinden, lokal anestezik pomat gereksinimi de yoktur. Mevsim kısıtlaması olmadan bütün bir yıl boyunca uygulanabilir. Allerji, pigmentasyon, yanık gibi yan etkiler görülmez.
Aynı amaçlarla kullanılan Lazer tedavisi ise belirgin yangı oluşturan, başarı için tekrar tekrar uygulamayı gerektiren ve sonuçların 4-6 haftada görülebildiği , önemli oranda yanık ve leke kalma riski bulunan pahalı bir tedavi şeklidir.
Radyofrekans ya da lazerle yapılacak telenjektazik varislerin tedavisinin başarısı, deneyimli bir hekim tarafından bu kılcal varisleri besleyen ve gözle görülemeyen, özel ışık kaynakları ve büyütme cihazları kullanılarak ancak tespit edilebilen varisli damarların öncelikli olarak skleroterapi ile yok edilmelerine bağlı olduğunu da unutmamak gerekir.